ANAYASA MAHKEMESİ BİREYSEL BAŞVURU
Kişilerin Anayasa güvencesi altında bulunan ”Yaşama hakkı, Kişinin dokunulmazlığı hakkı, Kişi özgürlüğü ve güvenliği, Özel hayatın gizliliği, Özel hayatın korunması, Din ve inanç özgürlüğü, Seyahat ve Yerleşme hakkı, Düşünce özgürlüğü Bilim ve sanat özgürlüğü, Toplantı Hakkı ve Özgürlüğü, Özel Mülkiyet Hakkı, Hak arama özgürlüğü” olmak üzere on iki adet temel hak ve özgürlüğü bulunmaktadır. Bireysel başvurunun varlık nedeni, Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesini önlemek; ihlal gerçekleşmişse ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmaktır. Bireysel başvuru mekanizması istinaf veya temyiz gibi bir başka olağan kanun yolu değildir. Her türlü uyuşmazlık değil ancak Anayasa’da işaret edilen haklardan biri kamu gücü tarafından ihlal edildiğinde bu yola ücretsiz olarak başvurulabilir. Bireysel başvurunun hukukumuzda yer alan diğer başvuru yolları tüketildikten sonra bu tarihten itibaren; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
Anayasa devletin yasama ,yürütme, yargı gibi ana başlıklarını düzenlerken aynı zamanda temel hak ve özgürlüklerimizi güvence altına alan kanun üstü bir belge niteliği taşımaktadır. Anayasa mahkemesi ise bu temel hak ve özgürlükler ihlal edildiğinde kişinin başvurabileceği bir yargı yoludur. İhlal edildiği iddia edilen hak anayasa tarafından korunduğu gibi Avrupa insan hakları sözleşmesi (AİHS) tarafından da korunmalıdır aksi hale bu kanun yoluna başvurulamaz.
Kimler Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yapabilir?
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanununun 46.maddesinde başvuru yapabilecek kişilerden bahsedilmiş ,Türk vatandaşlarının yanı sıra yabancılara ve özel hukuk tüzel kişilerine de bireysel başvuru yapabilme hakkı tanınmıştır.Ancak yabancılar sadece Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili başvuruda bulunamazlar. Örneğin bir yabancının seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine dair yapacağı başvuru kabul edilemez niteliktedir.
(6216 sayılı kanun )Bireysel başvuru hakkı
MADDE 45- (1) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
(2) İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.
Bireysel Başvuru Nasıl Yapılır ?
Bireysel başvuruları kişi kendisi yapabileceği gibi varsa vekili aracılığıyla yahut kanunu temsilcisi aracılığıyla başvuru yapılabilmesi mümkündür. Anayasa Mahkemesine doğrudan müracaatla ya da mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılabilir. Bireysel Başvuru formu ile anayasa mahkemesine doğrudan müracaat edilerek veya yurt dışı temsilcilikleri aracılığıyla başvuru yapılabilir. Başvuru formu Anayasa Mahkemesinin internet sitesinde yer almaktadır. Başvuruda ilgili yıla göre miktarı belirlenen harç ödenmeli ve başvuru formuna ek olarak anayasa mahkemesine sunulmalıdır.
Anayasa Mahkemesine Başvuru Şartları
1.İhlale konu hak Avrupa İnsan hakları sözleşmesi ve T.C anayasasında güvence altına alınmış olmalıdır: Bireysel başvuru yapabilmek için ilk şart ihlale konu hakkın AİHS ve anayasa tarafından güvence altına alınmış olmasıdır ve bu şart kümülatif niteliktedir. Sadece anayasada korunan veya sadece AİHS ile korunan bir hak için bireysel başvuru mümkün olmamaktadır.
2. Olağan kanun yolları tüketilmiş olmalıdır: İkinci şart ise olağan kanun yolları tüketme şartıdır.İlgili mahkemelere daha öncesinde başvuru yapmadan ve karar kesinleşmeden anayasa mahkemesine başvuru yapılamaz. İlk derece mahkemesinde aleyhe sonuç karardan sonra istinaf veya temyiz yollarına başvurulmuş yani kanun yolları tüketilmiş olmalı , ilk derece mahkemesinin kararı böylelikle aleyhe kesinleşmiş olmalıdır. Aleyhe karar verilen kişi kanun yollarını tükettiği takdirde son başvuru yolu olan anayasa mahkemesine başvurabilecektir. Bireysel başvurunun Anayasa’nın 148.maddesinin 3.fıkrasında;
”Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır” denmektedir.
3.Hak ihlaline kamu gücü dolayısıyla sebep olunmuş olmalıdır:Üçüncü şart hak ihlalinin devletin kamu gücü tarafından yapılması gerekmektedir. Devletin organları yasama ,yürütme ve yargı organlarıdır.Bu organların faaliyetleri sonucu kişinin bir hakkı ihlal edildiği takdirde anayasa mahkemesine başvuru yapılabilecektir.Başvuru için öngörülen süre olağan kanun yollarının tüketildiğinin anlaşıldığı son kararın öğrenilmesinden veya kararın tebliğinden itibaren 30 gündür.Bu durum 6216 sayılı kanunun 47.maddesinin 5.fıkrasında ‘’Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler’’ şeklinde ifade edilmektedir.
Anayasa mahkemesi bireysel başvuru şartlarının oluşup oluşmadığına dair kabul edilebilirlik incelemesi yapar, başvurunun kabul edilebilir nitelik taşıması için kişinin önemli bir ihlale uğraması ve başvurunun dayanaktan yoksun olmaması gerekmektedir.Kabul edilebilirliğe karar verildiği takdirde anayasa mahkemesi esastan incelemeye geçer; burada mahkeme ilgili hakkın ihlal edildiğine yahut ihlal edilmediğini karara bağlayacak ve ihlal varsa giderilmesi için yapılması gerekenlere de hükmeder.Böylece kişilerin kamu gücü hasebiyle uğradığı hak ihlalleri bireysel başvuru sayesinde en üst mahkeme olan anayasa mahkemesi tarafından giderilmiş olur.
Anayasa Bireysel Başvuru Yolu Yargı Kararları
Başvuru, ceza infaz kurumunda gerçekleşen fiziksel şiddet nedeniyle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığı koruma ve geliştirme hakkına saygı gösterme yükümlülüğü öncelikle negatif yükümlülük olarak kamu otoritelerinin kişilerin fiziksel ve ruhsal olarak zarar görmelerine neden olmamalarını gerektirdiği gibi pozitif yükümlülük olarak da devlete kişilerin işkence ve eziyete ya da insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir ceza veya muameleye maruz bırakılmalarını engelleyecek tedbirler alma ödevi yüklemektedir.Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi ve usul boyutunun İHLAL EDİLDİĞİNE…(Rıdvan Çelik Başvurusu- Karar Tarihi: 11/5/2023)
Başvuru, gecekondunun/yapının tazminatsız olarak yıktırılması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Esasen yapı sebebiyle vergi tahsil edilmesi veya yapının kamu hizmetlerinden yararlandırılması suretiyle bu alanlarda sosyal ortam ve aile ortamının oluşturulmasına izin verilmesi hâlinde, inşa edilen yapının kullanılmasından kaynaklanan ekonomik değerin mülk oluşturduğu belirtilmiştir.Bu doğrultuda başvurucunun Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir. (İsmail Demir Başvurusu-Karar Tarihi: 8/6/2023)
Yukarıda verilen karar alıntılarından da anlaşılacağı üzere, Anayasa Mahkemesi kamu gücü tarafından hak kaybına uğradığını iddia eden ve çeşitli mahkemelere başvurmasına rağmen hak tayini gerçekleşememiş gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerin ”bireysel başvuru” adı altında bir nevi son çare olarak başvurduğu ,mahkemeler üstü olması hasebiyle bağlayıcı kararlar veren bir mahkemedir.
Bayramzade Hukuk Ve Danışmanlık Bürosu
Yorumlar