MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ DAVASI
Ortaklığın giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyeti
konusunda uyuşmazlık yaşanması ve bu uyuşmazlığa ilişkin davanın bulunması söz konusu ise
bu durum paydaşlığın giderilmesi davası açısından bekletici sorun niteliğindedir. Bu dava
taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
Muhdesat :
TMK madde 684/1 gereği bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur.
Muhdesat, taşınmaz üzerindeki bina, yapı, ağaç, bitki vb. bütünleyici parçalardır. Muhdesat,
sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak
sağlamamaktadır. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır. Taşınmaz üzerindeki bina,
ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin
varlığından söz edilemez.
TMK Madde 684 – Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik
olur. Bütünleyici parça, yerel âdetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok
edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak
bulunmayan parçadır.
HGK. 11.3.2003, 633/1927 K.
TMK 684/1 maddesi hükmüne göre “Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçasına da sahip olur.” Bir taşınır mal bütünleyici parça olunca o mal başkasının olsa bile üzerindeki mülkiyet hakkı düşer. Bütünleyici parça, birleştiği malın maliki bulunan kimsenin mülkiyetine girer.
Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davasının Konusu :
Paydaşlığın satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi
bütünleyici parçalar varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım
paydaşlara ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak
ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi
için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu
değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne
kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde
edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden
kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılır.
6. HD. 3.11.1998, 9119/9195 K.
Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina, ağaç vesaire gibi muhdesat varsa bunlar MK. 619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz-ü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir.
Paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç
vb. bütünleyici parçaların kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı
paydaşların hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o
paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’ nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre
verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi,
açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Muhdesatın arzın paydaşlarına değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu
kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek
mümkün değildir.
Aidiyetin tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın
icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama
alanı sınırlıdır. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi
davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülmez.
Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davası Kimlere Karşı Açılır?
Muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında
muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve
muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerine karşı
açılmaktadır.
Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davası Süresi:
Muhdesatın Aidiyetinin Tespitinde dava açmak için herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Ancak Ortaklığın Giderilmesi davası devam ederken açılmak istenirse bu takdirde ilgili mahkeme Muhdesatın Aidiyeti Tespiti davasını açmak için belirli bir süre öngörebilir. Bu süre geçtikten sonra dava açıldığı takdirde davanın reddedilmesi muhtemeldir.
Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davasında Görevli Mahkeme:
Muhdesatın aidiyetinin tespiti davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili
mahkeme ise HMK madde 12’de düzenlenen özel yetki kuralı gereği taşınmazın aynından
doğan davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yani muhdesatın bulunduğu yer
mahkemesidir.
Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davasında Hukuki Yarar Şartı:
Kural olarak, öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında eda davası açılmasının mümkün
olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir.
Hukuki yarar dava koşuludur. Bu koşulun gerçekleşmemesi halinde davanın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ
Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davasında genel uyuşmazlık konusudur bütünleyici parçadır. Bu dava türü genelde karşımıza ortaklıklarda çıkmaktadır. Eğer ortaklığın giderilmesi davası devam ederken bu tespit davası açılırsa bu takdirde ortaklığın giderilmesi davası için tespit davası bekletici mesele haline gelir. Tespit davası sonuçlanıncaya kadar ortaklığın giderilmesi davası görülmez. Aynı zamanda bu dava sadece bir tespit davası olup sonucunda verilen ilam tek başına icra ve iflas bakımından İİK kapsamında ilamlı takip için belge sayılmamaktadır.
Yorumlar